Ay Yüzlü Çocuklar
Çocukluk işte… Sanki hiç büyümeyecektik, sanki hayatın meşakkati kâbus gibi omuzlarımıza çökmeyecekti de bu ekmek elden su gölden harcı âlem günler hiç bitmeyecekti. Anamızın süpürgesi kıçımızda, babamızın tokadı yüzümüzde patlasa da biz o gece yarılarına kadar süren itiş kakış oyunlarımızdan hiç vazgeçmeyecektik. Yazın tarla bağ, mal maşat işlerinden pek fırsat bulamasak da kışın ayazında, yarı belimize kadar gömüldüğümüz karın içinde, burnumuzu çeke çeke, debelene debelene birbirimizi elimizle koymuş gibi buluverirdik. Çorak damlı evlerin pencerelerinden yer yer sokağı aydınlatan kasvetli, yarı ölgün ışıkta gölgelerimize basıp geçerdik. En çok da köyün üstüne gecenin çökmesiyle evimize dönerken üstüne basarak geçmek zorunda olduğumuz küllüğe… Devamı