Islak bir mendil gibi toplanıyor avuçlarımda
Yolların ıssızlığı
Bütün yolculuklar
Kanayan bir düş oluyor omuzbaşlarımda
Bir parça güneş kurutuyorum
gözlerinin korunda
Ve sesini arıyorum ishak kuşunun
Arnavut kaldırımlı sokaklarda.
Eskiden tanıyorum seni
henüz doğmamıştın daha
Yanyanaydık ön koltuğunda
köhne bir otobüsün
Yolculuk ettik biraz
Bir mevsimden diğerine
Sen yüzünü armağan ettin
badem yapraklarına
Ben izlerimi bıraktım yol boyu.
Düş yolcusuydum dün yine
Çocukluğumu aradım soluk soluğa
Gülüşünle karşılaştım
Yüzün yüzüme düştü.
Badem yaprakları getirdim sana
Yüzünden kalan armağan
Yeşiline sesin sinmiş
Gel, yüzünü seyredelim.