En ince yolculuğuna çıkıyorum düşlerimin
En tenha anında sokakların
Serçe hafifliğinde yüreğim
Gözlerim
Alaycı, tedirgin ve ürkek
Ben
Mühürlenmiş sokakların asisi
Hüznün ilk yaz sağanağı
Alaca şafak haydudu
Çatlatırcasına uçuruyorum
İçimdeki kısrağı
Menzilde
Erguvan gülüşleri
Grevci işçilerin
Gözlerimde
Yanan sabırsızlığı
Kınlarında bulutsuz bıçakların
Ve bir serüvencidir adım
Emniyet kayıtlarında
Haydi anlat diyorum atıma
Anlat nasıl uçtuğumuzu
Masal kuşlarının kanatlarında
Ben
Gökyüzünün mayıs eşkıyası
Sevdanın kederli yüzü
Dilsiz şairi satırların
Bir yıldıza asıyorum suretini
Solgun bir nisan akşamında
Belki bir görenin vardır
Bir duyan olmuştur belki
Adını unutmuş meydanlar
Telgraflar geri dönüyor eski adreslerden
Belki yeniden boyarız sokakları kırmızıya
Belki de yeniden ısıtırız
Üşüyen ellerimizi
Nefesimizde
Ben
Ilıman iklimlerin hüzünlü esintisi
Bin yaşlı derviş
Kısa pantolonlu çocuğu sevginin
Kartacalı komutan:
Kıldan ince köprülere sürüyorum atımı
Belki yeni terlemiş bıyıklarım ordadır hala
Akdeniz caddesinde
Belki o kızın saçlarıdır
Kutup rüzgârlarının savurduğu
Yaşlı akasya dalındaki yapraklar