İlkin Tekrarı

Sevgili diyorum
Yaşlanırsam şayet
Yani kaldırmadan başımı göğsünden bilmem kaç yıl
Geçtiğinde zamanın
Sen hırçınlıklarımı düşünüp/ dalıp dalıp giderken
Gizlice gülümseyeceksin/ bir ayıba gülümser gibi
Ben sana aldırmadan
Bütün bir yaşamın çiçeklerini dikiyor olacağım
Meçhul aşklar anıtına
Renkleri gülüşünden derlenmiş

Diyelim ki o an bir fideyi kırıyorum
Bir gülü koparıyorum dalından
Kuş sürülerini ürkütüyorum, terk ediyorlar bahçeyi
—Kastımdan değil, sakarlığımdan-
Yine gülümseyeceksin, bu kez biraz mahcup
Sezgin güçlüdür, bilirsin sebebini
Kırgınlıklarım düşmüş olacak aklıma
Kaçışların/
Bir çay içimine ayıramadığımız zaman
Dört adımını birlikte yürüyemediğimiz yollar
O sihirli Ağustos akşamlarında
Gözlerin puslanacak biraz

Örselemiş olacak bizi
Her anına kafa tuttuğumuz hayat
Yine böyle yaşardık diyeceğiz, yeniden başlasak yaşama
Bağışlamadan / bağışlanmadan
Gün batımına tutsak korsanlar gibi
Fırtınalara gülümseyerek

Peşini bırakmayacak
Alışkanlıklarımın en kötüsü
İlki tekrar edeceğim
Yere indireceksin bakışlarını
Ellerimle yüzünü kaldırıp gözlerine bakacağım
İşim rast gelmez yoksa

Sarılıp büyürken çiçekler aşka
Olur ya
Ölürsem eğer…
Ölüm dediğin ne ki
Bir sisten başka.

01.09.2005

Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.