Bir Yalancının Kaleminden

Yoktun aslında
Gözlerin hiç olmadı
Uyanamadığım bir düştün
Derin bir bıçak yarası
Durup durup kanayan

İçime kapanıyorum
Kovuyorum öykülerimden seni
Uzun bir sokağı yazıyorum,utangaç bir gülüşü
Çiziyorum üstünü küsüp gitmelerimin
Ayva çiçeği diyorum, sayfayı dolduruyor yüzün
Ateş basıyor dizelerimi
Sözcüklerim lal

Adını rüzgara veriyorum
Öpüşlerimin izi kalıyor dudaklarında
Bulutlar evriliyor gözlerinde
Bir bahar sağanağı, indirdi indirecek
Eviniz düşüyor aklıma, karşı mahalledeki
Sokaklar nasıl da tanıdık
Yağmur kokuyor eskisi gibi
Ne çabuk geçiyor yıllar
Her köşede bir anın

Masalları sevmezdin
Öyküler anlatırdım eski zaman usulü
Yitip giderdin ufuklarda
Çiçekler toplardım sana ıssızlığın cehenneminden
Gölgelenirdi yürek sızın, başını çevirirdin gizlice
Çoktan gitmiş olurdu evreninden atlılar
Rüzgarlar uzaklaşırdı pencerenden

Yoktun aslında
Gözlerin hiç olmadı
Ne sularında gezindim, ne güneşinde ısındım
Kim demiş ardından bakakaldığımı
Sana dair bütün rivayetlerin yalancısıyım.

13.02.2003

Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.

Yorumlar kapatıldı.