Vals

Her şey dünde kaldı Koparılmış bir gül gibi önüme düşüyor başım Birer birer soluyor içimizde,yaşamağa değer ne varsa Kanatlarında sabah esintileri taşıyan kuşlar Gözlerimizde leylaki gülümseyişi güneşin Fotoğraflarda anamın perçemli yüzünün ışıltıları Mavi buz parçasından yansıyan çocukluğum Kıyılarına ulaşamadım diye hayıflandığım nehirler Her şey. Sen de gittin Gökyüzünde asılı bir yıldızdan ibaretim Bir tek sular kaldı Aynasında suretimi yadsıyan. Bir de düşlerim Gecelerimin silahsız eşkıyaları Gülüşlerimde hançerini bileyen cellat Alıp divanına götürüyorlar kalbimi her gece Karanlık rüzgarlar esiyor saçlarından/ üşüyorum Çağlayanlar gibi dökülüyor dilinden sözcükler/ soğuk,siyah Ölüsün diyorsun,bende dipnotsun sadece İflah olmaz serüvenci,onmaz bir kaçaksın Beklemelerin umutsuz,yolların geceye gömülü İstasyonlara… Devamı

Uzak Bir Gülüşe Sonat

Kendilerinden sayılırdım, aşinaydı ruhlarımızSadece adım “gaje”ydi-her ne demekse-Biz çingene derdik“Roman” olarak geçerdi edebi metinlerde adlarıKöstekli saat kuşanır bıyık burardı erkekleriBirer Hintli bilgeydiler, uysal ve tevekkelEn çok aşk ve ölüm öyküleri anlatırlardı / akşamlarıAteş başlarındaGizlice ağlardı kimisi de/ ayıp olduğunu bilerek ağlamanınBıçak kullanmada UstalıklarıHorozların ve köpeklerin kutsallıklarına ilişkin inançlarıSayılmazsa şayetBunlardan ibaretti cümle meziyetleri

Temmuz Sancısı

Güz ağırlığı çöküyor üstümeTemmuz ortalarındaKaçıp uzaklaşmak istiyorum bu iklimdenNedensiz,açıklamasızSokaklara caddelere vuruyorum kendimiDilimde imkansızlığın şarkısıTeselli bulmuyor serseri ruhum Bir çiçeğe uzanıyorum yüzünün niyetineUtangaç bakıyorsunYağmur damlıyor gülüşlerinden

Lirik Bir Gülümseyiş

Kapanmak bilmiyor hiçliğin parantezleriUzun cümleler kuruşum bu yüzden, bağışla şaşkınlığımıGünün kıbleye dönüş saatindeyim, sayıklama zamanımGeçmiş bir yaz gibi uğulduyor kulaklarımdaMevsimlere çarpıp dönen yüzündeki gizZehrin ve hançerin lirik gülümseyişiHer dönemecinde helak olduğum o uzun yolculuk

İlkin Tekrarı

Sevgili diyorumYaşlanırsam şayetYani kaldırmadan başımı göğsünden bilmem kaç yılGeçtiğinde zamanın Sen hırçınlıklarımı düşünüp/ dalıp dalıp giderkenGizlice gülümseyeceksin/ bir ayıba gülümser gibiBen sana aldırmadanBütün bir yaşamın çiçeklerini dikiyor olacağımMeçhul aşklar anıtınaRenkleri gülüşünden derlenmiş

Güz Defteri

Kendini anlat diyorsun,gün ağarmadanGecenin diliyle seslenRüzgarın gözüyle bak gözlerime/sıcak,esrikVarsın gurbete düşsün gölgenYüzünü döndüğün yer sılaKırılgan mevsimlere benziyorsunZaman ve mekandan uzak. Dalıp gidiyorsun varlığımdan habersizMerdiven uzatıyorsun gökyüzüneYıldızlara değiyor başın,gülüşün güneşe bedelKoçero sanıyorsun kendini/masum yüzlü eşkıyaIssız koyakların hükümranı,sicili bozuk çingene

Günaydın

Geç kaldım sana günaydın demeyeKusurların bazen güzel olduğunu söylemeyeceğimGece ayın doğuşuna da geç kalırımNehirlerin duruluşunaİmbatın henüz çıkmadığını düşünür tembellik ederim, oyalanırımRüzgâr gömleğimi havalandırmaz, geçer gider yanımdanHayata geç kaldın diyor kâhinAşka olduğu gibi Bağışla demeye alışamadım, ardından koşamam daTelafisi imkânsız bir kusur işte. 29.08.2005

Gümüş Rengi Gölgeler

Arzudur adınız  ya da AlevdirGümüş renkli bir duman gibi çöker Gözlerinize kederYazgısına küfreden heykeller gibisinizAteşe körRüzgara sağırİç çekişlerinize sığınırsınızDışınız şen şakrakİçiniz korÜmüğünüzdeYönü belirsiz öfkenizin elleri

Düş İçinde Düş

Öncesiz ve sonrasızlığında zamanın Ne zaman kırmızı dumanlar yükselse Bir leylak dalı kırılır içimdeRüzgârım kesilir. Yakışıklı ve yasadışı günlerdiGökyüzünün en saydam mavisiyle vurdukçaSulara dolunayDuru ırmakların çağlayanlarına karışırdıRomantik serüvenlerimizin söylenceleriBaşını omzuma yaslar, gökkuşağını işaretlerdin parmak uçlarınla

Bırakmıyor Yakamı Bu İnat

Bırakmıyor yakamı bu inatZehrini kusan şafaktaGülüşlerini beklemiştim, zarafetini, Kelebekler de gelecekler üç vakte kadarArifesindeyiz aşka uzak zamanların Kimsecikler kalmamış meydanlarda diyorsunBen varım ya…Düşmek her zaman kötü değildirKalkıp yürümekte marifet